Verimlilik günümüzde tüm işletmelerin gündeminde olan ve her geçen gün önemi artan bir konu. Enerji kullanımının üretim maliyetlerine doğrudan etki etmesi ve enerji kaybının işletmeye ve çevreye verdiği zararlar ile enerji verimliliği işletmelerin ilk gündem maddelerinden biri haline geldi. Verimlilik konusu kompresörler özelinde değerlendirildiğinde, verimsiz çalışan bir kompresörün enerji masraflarını artırdığı ve yaşanan kayıp nedeniyle imalat süreçlerine de etkilediği gözlemleniyor. Peki enerjiden tasarruf konusunda işletme olarak neler yapabilirsiniz?
Kompresör verimliliğini en çok etkileyen faktörlerden biri kompresör çıkış basıncıdır. Kompresörler, tasarımlarına uygun basınçtan daha yüksek basınçlı çalıştırıldığında cihazların enerji verimliliği düşmeye başlar. Basınçlı hava üretimi yapılan kompresörlerde, sistemdeki basınç kayıplarını azaltmak için, hava tüketimini artıran neden ortaya çıkarılmalıdır. Hava akışını kısıtlayarak hava tüketimi artışına neden olan etken; kurutucu, eşanjör ya da filtrelerdeki tıkanmalar olabilir. Filtre ve yağ değişimlerini zamanında yapmanız önemlidir. Hava akışını kısıtlayan cihazdaki sorun çözüldükten sonra hava debisi normal haline gelir. Böylece kompresör çalışması gereken basınçta çalıştığından daha verimli bir sonuç elde edilir.
Uygulanabilir enerji tasarruf yöntemlerinin tespit edilebilmesi için basınçlı hava sistemi envanteri ve işletme parametrelerinin toplanması gerekir. Elde edilen veriler ışığında kompresör sistemi performansına ait göstergeler: Özgül güç, yıllık enerji maliyeti, basınçlı hava maliyeti, hava sızıntıları, basınç düşüşü hesaplanabilir ya da tahmin edilebilir.
Basınçlı hava dağıtım sisteminin tasarımını yaparken uygun boru çapları seçimine ve mümkün olan yerlerde döngülü dağıtım sistemi uygulanmasına dikkat edilmelidir. Basınçlı hava ile çalışan ekipmanların hava giriş noktalarındaki basınç seviyelerinin yeterli olup olmadığı kontrol edilerek yetersiz boyutta tasarlanmış hava hatları, hızlı bağlantı kaplinleri, filtreler, regülatörler ve yağlayıcılar gibi ara ekipmanlar sebebiyle dağıtım sistemi ile havalı aletler arasında bazı durumlarda 2-3 bara kadar ulaşabilen basınç kayıplarının tespiti ve bu kayıpları önleyici tedbirlerin alınması sağlanmalıdır. Böylece yüksek basınç farklılıklarının önüne geçilerek maksimum verimlilik yakalanabilir.
Basınç regülatörü, yağlayıcılar, hava hortumları ve ara bağlantı ekipmanlarını mümkün en düşük basınç düşümü ve en iyi performans kriterlerine göre seçmek ve bu ekipmanlarını ortalama debiye göre değil de gerçek debi değerlerine göre boyutlandırmak sistem verimliliğini önemli ölçüde arttırır. Büyük boyutta seçilmiş bağlantı kaplinleri daha düşük basınç kayıplarına sebep olur. Örnek olarak 1/4” hızlı bağlantı kaplininde oluşan basınç düşümü 1/8” hızlı bağlantı kaplinine göre yaklaşık %83 daha azdır.
Kompresörün normalden daha yüksek basınçlı çalıştırılması uzun vadede arızalara neden olur. Bu nedenle sistemdeki basınç kayıpları giderilerek uzun vadede bakım masrafları azaltılabilir. Debi kontrolörü kullanmak, kullanılmadığı halde hava çeken cihazları kapatmak, verimli hortum başları kullanmak gibi bir dizi uygulama da kompresör verimini artıran küçük ama önemli tedbirlerdir.
Verimsiz çalışan bir drayer, içerisinde çok fazla miktarda hava tutar ve sistemin genel verimini ciddi derecede düşürür. Verimsiz çalışan eski drayerinizi değiştirmek de ilk başta ekstra maliyet gibi görünse de verimlilik artışı bu maliyeti rahatlıkla karşılayacaktır. Hava tankları da kompresör verimine ve enerji tasarrufuna doğrudan etki eden bir diğer etkendir. Kompresöre yakın yerleştirilmiş ve hesaplanan ihtiyaçtan biraz daha büyük tank tercih edilmesi, sistem basıncının dengelenmesine ve ani talep artışlarının karşılanmasına önemli katkılar yapar.
Ekonomik etkisinin yanında basınçlı hava kayıplarının azaltılması çevre açısından da faydalıdır. Kayıpların azaltılması aynı zamanda enerji üretimine olan talebi azaltmakta ve böylece CO2 ve diğer zararlı bileşenin atmosfere daha az salınmasını sağlamaktadır. Bir kompresörün bir yıllık sürekli çalışma süresince elektrik enerjisi tüketimi genellikle ilk yatırım maliyetinden daha fazladır.