Kompresörler, pnömatik mekaniği ile çalışır. Eski Grek medeniyetine göre “pnöma” rüzgar, nefes ya da ruh anlamına gelir. Kompresörlerin ruhu da pnömatik tekniğidir. Gazın sıkıştırılması ile elde edilen yüksek basınçlar için bu teknik kullanılır. Akış ile gelen hava ya da sıvıyı basınç ile sıkıştırarak uygulanan sistemler, birçok alanda kullanılır. Havanın sıkıştırıldığı sistemlere hava kompresörü ya da pnömatik denildiği gibi, sıvıların sıkıştırıldığı sistemlere de “hidrolik” adı verilir. Kompresörler, bulundukları yere sabitlenerek çalıştırıldıkları gibi, ihtiyaç duyulan yere doğru getirilerek de çalıştırılırlar. “Seyyar Kompresör” adı verilen bu sistemler, sabit çalışan sistemlerle aynı şekilde çalışır ve bakım-kullanım talimatları sabit çalışan sistemlere göre daha farklı olabilir.
Pnömatik sistemlerdeki kayıpların birçok nedeni olsa da enerji kayıpları iki ana kriterde değerlendirilir: Tesisat ve bağlantı elemanları. Bunun yanı sıra kompresörün arızalanmasına da neden olan çeşitli kayıplar da bulunur. Kullanım hatalarından oluşan bu kayıplar başka bir yazıda incelenecek bir konu olmakla birlikte, özellikle verim kayıplarına neden olan kullanım hatalarını listelemek önemlidir:
Enerji kaybı, özellikle borulardaki akışlarda kendini gösterir. Kullanım için uygun kompresörün standart şekilde tasarlanması ve beklenen performansı vermesi için borular ve bağlantı elemanları çok büyük önem taşır. Bu kayıpları etkileyen temel unsurlar şöyledir:
Bağlantılar, akışın hızını ve debisini değiştirdiği için enerji kaybına yol açar. Bu enerji kaybı, mekanikte hesaplanarak minimize edilir. Bu eksikler akışı bozar, ayrılıklara ve yeni akış karışıklıklarına neden olur. Sadece bağlantı elemanları dolayısı ile oluşan basınç kayıpları sistemin istenen verimle çalışmasını engeller. Bu nedenle bu tip kayıplara “yerel kayıplar” ismi verilir. Yerel kayıplar şöyle sıralanır: